Hüseynik'ten Çıktım Şeher Yoluna 311
Hüseynik'ten çıktım şeher yoluna
Kol ağrısı tesir etti canıma
Yaradan'ım merhamet et kuluna
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana kastı ne
Telgırafın direkleri sayılmaz
Ati hanım baygın düşmüş ayılmaz
Böyle canlar teneşire koyulmaz
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana kastı ne
Lütfü gelsin telgırafın başına
Bir tel versin Musul'da kardaşıma
Bu gençlikte neler geldi başıma
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana kastı ne
Sanatçı: Hafız Osman Öge
Hüseynik'ten Çıktım Şeher Yoluna Türküsünün Hikayesi
Akif, Harput'ta telgrafhane müdürüdür. Hüseynik'te kardeşi Ati hanım ile yaşar. Akif, çok genç yakışıklı dalyan gibi bir çocuktur. Herkes onu çok sever. Bu delikanlı sabahları saray yolu ile Harput'a çıkar, akşamları da kalenin alt tarafından geri dönermiş. Akif'in Lütfü adında bir arkadaşı varmış. Oda telgrafhanede çalışıyormuş. Bu iki arkadaş birbirini çok severmiş.
Akif birgün Hüseynik'ten şehre giderken kalp krizi geçirip ölür. Ölüm haberi duyulunca bütün şehir halkı arkasından günlerce gözyaşı döner. Genç yaşta ölen Akif'in arkasından bu türkü yakılır.