Bugün de Günlerden Cumadır Cuma Sözleri ve Hikayesi

Bugün de Günlerden Cumadır Cuma türküsünün sözleri ve eser bilgilerini okuyabilirsiniz.

Bugün de Günlerden Cumadır Cuma 315

Bugün de günlerden Cumadır cuma
Yâr hamama gitme kınayı yuma
Ben seni sevmişem ellere deme
Zalım celek vurmuş yaram var benim

Bugün de günlerden Salıdır salı
Sallan gel sevdiğim salınak bari
Yoktur bu dünyada yarın emsali
Zalım celek vurmuş yaram var benim

Sanatçı: Anonim
Bugün de Günlerden Cumadır Cuma Türküsünün Hikayesi

Çobanın Hüzünlü Türküsü: Camızların Kavgaya Tutuştuğu Gün

Vakti zamanında Anadolu’nun dağlarında, sürüsüne gözü gibi bakan bir çoban varmış. O, herkesin sevip saydığı, her sabah camızlarını alıp Yeşilova’ların yamaçlarına götüren, dağların serin havasında onların peşinde koşan bir delikanlıymış. Bu çoban, camızları kavgaya tutuştuğunda, elini açıp aralarına girer, onları sakinleştirirmiş. Ne zaman camızlar kavgaya tutuşsa, çoban aralarına girer, sağ elini bir yana, sol elini diğer yana açar, hayvanlar da kavgayı kesermiş. Çoban, bu maharetiyle köyde ün salmış.

Günler günleri kovalamış, mevsimler değişmiş, vakit gelmiş çobanın düğün günü çatmış. Köyde büyük bir sevinç varmış, davullar çalıyor, zurnalar yankılanıyormuş. Dernek kurulmuş, herkes düğün hazırlığında. Tam o sırada, köyün öteki ucundan bir haber gelmiş: "Çoban, camızlar yine kavgaya tutuştu! Sen gelmezsen, birbirlerini telef ederler!" Çoban, o güzelim damatlık elbiselerini üzerinde bırakıp, camızlarına koşmuş.

Ancak o gün bir şeyler farklıymış. Çoban, her zamanki gibi ellerini açıp camızların arasına girmiş ama camızlar onu tanımamış. Onun her zamanki kokusu yerine, damatlık elbisesinin yabancı kokusunu duyan camızlar, onu tanıyamamış. Kavgayı durdurmak yerine, çobanı boynuz darbeleriyle yere sermişler. Çoban, aldığı yaralarla yere düşmüş, düğün evi bir anda hüzünle dolmuş. Gelin, daha kınası elinde solmadan ağlamaya başlamış.

Çoban, birkaç gün daha yaşamış ama aldığı yaralar onu hayattan koparmış. O gün, köy halkı büyük bir acıya boğulmuş. O günden sonra köylüler, her cuma bu hüzünlü türküyü söylemeye başlamışlar.

Bu türkü, çobanın sevda dolu yüreğinden kopan ağıt olmuş. Her cuma, köyün insanları bu türküyü dile getirirken, çobanın hatırasını yaşatmaya devam etmişler. Onun aşkı, sadakati ve o hüzünlü sonu, köyün dağlarında yankılanan bir türkü olarak kalmış. Bu türkü, sevdası yarım kalanların, hayatta her zaman göğsünü siper edenlerin hikayesini anlatır olmuş.

Yorumlar

İlk yorumu yapın

Yorum Gönder