Kütahyanın Pınarları 480
Kütahya'nın pınarları akışır
Devriyeler kol kol olmuş bakışır
Asalı'ya çuha şalvar yakışır
Amman amman Vehbi'm öyle böyle olur mu
Ah ben ölürsem dünya sana kalır mı
Salım geldi musallaya dayandı
Kar beyaz tenim al kanlara boyandı
Seni vuran oğlan nasıl dayandı
Amman amman Vehbi'm öyle böyle olur mu
Ah ben ölürsem dünya sana kalır mı
Sanatçı: Hisarlı Ahmet
Kütahyanın Pınarları Türküsünün Hikayesi
Bundan uzun yıllar önce Kütahya'da bir ailenin genç, yakışıklı bir oğlu varmış. Orta halli bir aileninde güzel mi güzel kızları. Kız biraz ele avuca sığmaz olduğu için arkadaşları ona deli düve derlermiş. Delikanlı bir gün köyde deli düveyi görür ve görür görmez aşık olur. Genç kızın güzelliği dillere destandır. Köyün gençleri deli düveyi çok istemiştir ama deli düve kimseyi istememiş. Ta ki delikanlıyı görene kadar. Gizli gizli görüşmeye başlamışlar. Kızın ailesi laf söz olacak diye hemen evlendirmiş onları. Fakat gençlerin saadeti çok uzun sürmemiş. Deli düvenin reddettiği gençler kızın kocasını hem kıskanmış hemde ona kin bağlamışlar. Deli düveye haber salmışlar. Kocandan ayılacaksın yoksa seni dağa kaldırır kocanında gözlerini kör ederiz demişler.
Güzeller güzeli deli düve ne yapacağını bilememiş. Korkmuş hemen haber göndermiş. Ne olur kocamı rahat bırakın, ona dokunmayın ne isterseniz yaparım demiş. Bu haberi alan gençler hemen plan yapmış ve deli düveyi çeşmeye çağırmış. Çeşmeye gelen deli düveyi kaçırmak için hamle yapan geçlere çığlık atarak karşılık vermiş. Deli düvenin çığlıklarını duyan delikanlı çeşmenin başına koşmuş ve başlamış kanlı kavga. Delikanlı çok direnememiş ve oracıkta can vermiştir.
Delikanlının hazin sonu bu türküyle söylenip durmuş.