Yüksek Yüksek Tepelere 869
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler
Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özlerim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özlerim
Annemin yelkeni olsa açsa da gelse
Babamın bir atı olsa binse de gelse
Kardeşlerim yolları bilse de gelse
Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özlerim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özlerim
Sanatçı: Anonim
Yüksek Yüksek Tepelere Türküsünün Hikayesi
Bir söylentiye göre çok eskiden köyün birinde Zeynep isimli güzel bir kız yaşarmış. Zeynep'in köyündeki bir düğünde uzak köylerden gelen Ali Zeynep'i görür ve görür görmez aşık olur.
Köyüne dönünce hemen görücü gönderir Zeynep'e ve Zeynep'i isterler. Kızı verirler Ali'ye düğününü yaparlar. Düğün olduktan sonra yola düşer üç gün üç gece süren köyüne götürür. Ali Zeynep'i bu kadar uzak olduğundan Zeynep anasını babasını kardeşlerini tam yedi yıl göremez. Bu özlem Zeynep'in içinde o kadar büyür o kadar büyük ki bu uzak köyün en yüksek tepesine çıkar, kendi köyüne doğru döner ve kendi yaktığı türküleri mırıldanır dururmuş, dertlenirmiş. Oysa kocası Ali Zeynep'in bu özlemine pek aldırış etmezmiş. Zaten Zeynep'e sevgiside eskisi gibi kalmamış.
Zeynep ailesine olan özlemininde etkisiyle hastalanıp yataklara düşmüştür. Haberi alan ailesi yolu üç gün üç gece süren Zeynep'in yaşadığı köye gelirler ve Zeynep'i yatakta, hasta halde bulurlar. Zeynep o anda son gücüyle son dermanıyla ailesini görür. Bir nebze de olsa hasret giderir. Giderir ama artık çok geç kalmıştır. Dilinde türküsünü mırıldana mırıldana ailesine gözleri takılı kalır ve sonunda gözlerini yumar,
İşte o gün bugündür bu türkü ayrılığın türküsü olarak söylenir durur.