Söylenir Türküler Çalınır Sazın 108
Bilmem nasıl methedeyim Sivas'ım
Soğuktur kışların kuraktır yazın
Dağıt şu kederi canlan Sivas'ım
Seninle ağlayıp senle güleyim
Dağına taşına kurban olayım
Her düğünde baştır Sivas Halayın
Kim ne derse desin cansın Sivas'ım
Pezik turşuların yenilir tas tas
İnsanların candır birbirinden has
Sana yakışır mı bu üzüntü yas
Şehirler içinde birsin Sivas'ım
Dört Eylül'de hürriyeti seçerken
Cumhuriyet sende çiçek açarken
Düşman yurttan bölük-pörçük kaçarken
Tarihe mührünü vurdun Sivas'ım
Suyunu içenden kötülük gelmez
Ancak nankör olan kıymetin bilmez
Sivralan'da inilerken dertli saz
Veysel'in gözleri oldun Sivas'ım
Garip Rahime'yi eyledin dilşad
İsmini söylemek dilimde bir tad
Dostların muzaffer düşmanların mat
Ufukları aşsın yolun Sivas'ım