Oy Asiye Sözleri ve Hikayesi

Oy Asiye türküsünün sözleri ve eser bilgilerini okuyabilirsiniz.

Oy Asiye 180
Ağasar'ın balını da
Gel salını salını
Adam cebinde taşır
Senin gibi gelini
Adam cebinde taşır da
Senin gibi gelini
Oy Nazim'im oy oy

Oy Asiye Asiye
Tütün koydum kesiye
Anan seni verecek de
Bir bağa pırasiye
Oy Nazim'im oy oy

Sis Dağı'nın başları da
Kesme kesme taşları
Adamı öldürüyor
Nazlı yarin kaşları
Adamı öldürüyor da
Nazlı yarin kaşları
Oy Nazim'im oy oy

Oy Asiye Asiye
Tütün koydum kesiye
Anan seni verecek de
Bir bağa pırasiye
Oy Nazim'im oy oy

Sis Dağı'nın başları da
Püfür püfür esiyu
Baban bu yıl kurbanı
Çifter çifter kesiyu
Baban bu yıl kurbanı da
Çifter çifter kesiyu
Oy Nazim'im oy oy

Oy Asiye Asiye
Tütün koydum kesiye
Anan seni verecek de
Bir bağa pırasiye
Oy Nazim'im oy oy
Sanatçı: Anonim
Oy Asiye Türküsünün Hikayesi

Asiye’nin Türküsü: Asaletin ve Güzelliğin Hikayesi

Türküler, tarih boyunca yaşanmış aşkları, dramları ve insan hayatının derinliklerini anlatan hikayelerdir. Giresun'un Görele yöresine ait olan Asiye’nin hikayesi de, bu türkülere dahil edilecek kadar etkileyici bir öyküdür. Asiye’nin yaşamı, müthiş bir karakter, asalet ve güzelliğin birleştiği nadir bir örnektir. Şimdi bu hikayeye derinlemesine göz atalım.

Asiye’nin ve Karabey’in Dünyası

Asiye, Karabeyler ailesinin üç kızından en küçüğüdür. Hafif esmer, keskin hatlı yüzü, inci mercan gözleri ve hilal şeklindeki kaşlarıyla yörede dillere destan bir güzelliğe sahiptir. Karabey, Süleyman Yavuz adıyla bilinir ve Sultan Selim döneminde Mısır'dan davet edilerek Giresun ve Trabzon bölgelerinin beyi olur. Sis Dağı’nın yamacına yaptırdığı konak, hem bir korunak hem de bir kale görevi görür.

Karabey, büyük kızı ve ortanca kızıyla evlendirdikten sonra, sıra Asiye'ye gelir. Asiye'nin güzelliği, yüzü peçeli ve çarşaflı olduğu için pek bilinmemekle birlikte, dedikoduların odak noktası olmuştur. Herkes Asiye ile evlenmek istemektedir, ancak kimse onun nasıl biri olduğunu bilmiyordur. Bu karmaşadan ötürü bir kumar düzenlenir ve bu kumarın sonunda, Nazif Bey isimli zengin bir tüccar, Asiye’yi almak için iç güveysi olmayı kabul eder.

Asiye’nin Kararı

Asiye, dedikoduların yayılmasından rahatsızdır ve babasının uygun gördüğü bir kişiyle evlenmeye karar verir. Asiye'nin güzelliğiyle meze yapılmaya çalışılması, aslında onun gerçek değerini göstermemektedir. Asiye’nin asalet ve karakteri, onun güzelliğinden çok daha ötededir. Bu nedenle, bir zamanlar dedikodulara maruz kalmış olan Asiye, Nazif Bey ile evlenmeye karar verir.

Ancak Nazif Bey, Asiye’yi severek değil, bir merakla evlenmiştir. Evlilikleri zamanla çatırdamaya başlar ve Nazif Bey, evdeki hizmetçilerden biriyle Asiye’yi aldatır. Bu olay ortaya çıkınca, Asiye, Nazif Bey’e boşanma davası açar. Nazif Bey’in boşanma davasına yaklaşımı serttir ve bu durum Asiye’yi daha da derinden yaralar.

Boşanma ve Yeni Bir Hayat

Boşanma davası için Asiye, babasından kalan arsayı satarak, gerekli nafakayı Nazif Bey’e öder ve boşanma gerçekleşir. Mahkeme çıkışında Asiye, çarşafı ve peçesiyle yalnızca sessizce konağa döner. Bu sırada, Nazif Bey pişmanlık içinde Asiye’yi takip eder, ancak Asiye’nin peşinden gitmekte başarısız olur ve bayılır.

Bu olayın tek tanığı, yeni atanmış zaptiye memuru Ahmet Bey'dir. Ahmet Bey, Asiye'nin asil duruşunu ve Nazif Bey’in perişan halini fark eder. Güzelliği ve asil yürüyüşü Ahmet Bey’in dikkatini çeker ve Asiye’yi öğrenmek için çabalarını artırır. Altı yıl süren bir araştırmanın ardından, Asiye’nin amca oğlu Aslan Bey aracılığıyla ona evlenme teklif eder.

Ahmet Bey ve Asiye'nin Yeni Hayatı

Ahmet Bey, evlilik teklifini sunarken bir şart koyar: İç güveysi olarak değil, kendi evinde birlikte oturacaktır. Asiye, bu teklifi kabul eder ve iki çocuğunu da yanına alarak Ahmet Bey’in evine taşınır. Bu yeni başlangıç, hem Asiye hem de Ahmet Bey için yeni bir yaşamı temsil eder. Ahmet Bey, bulunduğu bölgede hızla terfi eder ve adından söz ettirir.

Bir gün, Ahmet Bey, köy meydanında dikkat çeken bir adam olarak tanınır. Bu kişi, Asiye'nin eski kocası Nazif Bey'dir. Nazif Bey, Asiye’yi ve çocuklarını uzun süredir görmemiştir ve bu nedenle, Ahmet Bey’in yanında görünce eski pişmanlıkları yeniden hatırlar.

Nazif Bey’in Sonu ve Türkü

Nazif Bey’in pişmanlığı, ömür boyu süren bir acıya dönüşür. O anki hatıraları, baygınlık geçirip ölümüne yol açar. Bu olay, Nazif Bey’in annesi tarafından bir ağıta dönüştürülür. Ağıt, Nazif’in yaşadığı dramı ve Asiye’ye olan hislerin karmaşıklığını yansıtır.

Türkü, zamanla halk arasında anlatılan bir hikaye haline gelir. Asiye’nin müthiş karakteri, asalet ve güzelliği, hem yaşadığı olaylarla hem de müzikle hatırlanır. Türküler, bu tür olayların ve karakterlerin belleğimizde yer etmesini sağlar. Asiye’nin hikayesi, bize karakterin, asaletin ve gerçek güzelliğin ne kadar önemli olduğunu anlatır.

Hikaye, sadece Asiye’nin yaşadığı olayları değil, aynı zamanda aşkın, pişmanlığın ve insan karakterinin derinliklerini de gözler önüne serer. Türküler, geçmişin izlerini taşıyan, zamanla güzelleşen ve anlatıldıkça değer kazanan bir mirastır.

Yorumlar

İlk yorumu yapın

Yorum Gönder