Kayaaltı Selcan 114
Gün inerken Barasa'yı bastım
Gün kuşluktu davaya düştüm
Var git Ahmet Bey kıymayım sana
Sen Ahmet Bey ben Hacı Halil'in oğlu
Döğüş görmeyeli del'oldum deli
Var git Ahmet Bey kıymayım sana
Ahmet Bey durmaz sürer atını üstüme
Selam söyle yaranına dostuna
Üç kurşun bölmesi değdi etine
Akıyor al kanı silen olmadı
Kadir Mevlam kuduz etmiş dağlarının kurdunu
Bana vermiş dürlü dürlü derdini
Tek kardaşım boş bulsun da yurdunu
Ayrılık gömleğin giydim gidiyom
Zeytunun başına çıktım
Çardağın içini ateşe yaktım
Çeçenin kızının belini büktüm
At martini Selcan dağlar inlesin
Ahır Dağında da ünün söylensin
Düzülü fişenk döşünde
Dizgin ayarın kaşında
At gezdirir küçük Selcan
Marşaltı'nın çölünde
Çerkes koyunu yayar
Daradır da iyi sayar
Aziziye'de Murat duyar
Durmaz gelir haber alır
Anam yok ki gözlerinden yaş döke
Bacım yok ki mor yelekten saç çeke
Kardaş yok ki mezarıma taş dike
Konma bülbül konma mezar taşıma
Kırat nalbantta nallanır
Ali kapıda sallanır
Hacı Halil'in küçük Selcan
Hükümette pek bellenir
Ne yokuşun başındayım
Ne inişin dibindeyim
Yaralandım yatıyorum
Zeytun'un başındayım
Küçük Selcan bunu böyle söyledi
İndi Halep hapisini boyladı
Urfa'da çok güzeller eğledi
Güzeller seyranı hep küçük Selcan