Dolu Vurgunu 122
Ekinleri dolu vurdu duydun mu
Üç oğlanla üç gelinin yanında
Canfidan'ı sıçan yedi duydun mu
Felek dokusuyla içirdi zehri
Gönlüm yaralıdır çekmiyor gahri
Yukarı mahleden şu zilli Bahri
Köye seyyar bakkal oldu duydun mu
Bu nasıl afatmış nasıl melanet
Cemal emmi durmaz yapar kehanet
Bekteşin Selattin Anişin Mehmet
Yüzbirinen okey attı duydun mu
Yeşili zümrütü gitti dağların
Lalesi sümbülü soldu bağların
Köyümüzde on beş yıllık muhtarın
Bir gecede pili bitti duydun mu
Abidin'in dağ tarlayı sel aldı
Hotallayı hacokkayı yel aldı
Bir tarla nohutunu tol'aldı
Ekti idi biçemedi duydun mu
İçler acısıdır çiftçinin hali
Ağaçlar yeşermez kurudu dalı
Anbar dolmayınca Arığın Ali
Kendini biçerden attı duydun mu
Çavdarım der ağlar Arabın Osman
Afat oldu ne bağ kaldı ne bostan
Döğünür dizine vurur Asuman
Sözcülüğe başkan oldu duydun mu
Baharı görmeden bitirdik yazı
Tolu afatıyla kaybettik izi
Beğenmezdik Urhuya'yla Aziz'i
Hollanda'ya muhtar oldu duydun mu
Nerde kaldı beylerimiz paşamız
Her şeyi unuttuk gardaş haşa biz
Yılların ustası abdal Yaşa'mız
Cenazede davul çaldı duydun mu
Tolu vurdu bizi yaralar kelpe
Ovalar kurudu dağlar kel tepe
Köyün en yaşlısı Avşarın Pempe
Ahirete gitti geldi duydun mu
Birbirine kattık sapı samanı
Ben kimlere diyem gardaş bu hali
Şaşırınca köyümüzün imamı
Cenazeyi ters kıldırdı duydun mu
Durmadan ah çeker Bayraktar Durmuş
Neyi var neyi yok hep tolu vurmuş
Hayri Beyi sanki köpek ısırmış
Tam kudurmak üzeredir duydun mu
Mehmet Evlek ağlar mahsulüm diye
Giden gitti gayri gelmez geriye
Sermayeyi yükleyince kediye
Bulutlara silah attı duydun mu
Gani Aslan celepten beş dana aldı
Kar ederim diye hülyaya daldı
Ekin bitmeyince samansız kaldı
Hayalleri suya düştü duydun mu
Hiç kimseyi alay değil kastımız
Bu yıl böyle oldu dolmaz testimiz
Yedi temmuza tarih düştü Hasbi'miz
Ekin ekti tolu biçti duydun mu