Cumhuriyet Destanı 128
Pilav zerde dolsun kalaylı kaplar
Çıksın sandıklardan sırma esvaplar
Gönüller tadacak gayri baharı
On beş yıl evveldi bugündü yine
Dedik millet bakar kendi kendine
Yetişir kapılmak hayın fendine
Sultan hudutlardan çıksın dışarı
Tali[h] mehtabımız gayri dolundu
Sultan denen sahte tavus yolundu
Cumhuriyet bugün ilan olundu
Kalkın köye kente salın habarı
Ne düşmandan yıldık ne yoldan saptık
Yalanı bıraktık doğruya taptık
Yeniden mermerden altından yaptık
Tarih dedikleri yazar bozarı
Gün geldi belaya bela eklendi
Bütün dünya sırtımıza yüklendi
Türk hasta ölüyor diye beklendi
Küheylan şahlandı attı yuları
Sultanı veziri efendisi de
Milletten habersiz idi hepsi de
Yediler baklava gibi tepside
Sanki yurt onların emlak akarı
Bir gün dünya iki kısma ayrıldı
Gözler dumanlandı kılıç sıyrıldı
Kaç cephede kaç bin asker kırıldı
Dört sene kurt yedi koca çınarı
Sonsuzdu kuruyan kesilen taşan
Cihan harbi derler mahşerden nişan
Türk askeri verdi cephelerde şan
Amma Müttefikler yedi şamarı
Türk'ün adı kalmıyordu hartada
Millet tek başına kaldı ortada
Kaptanlar firarda gemi vartada
Bırakmışlar elden namusu arı
Can derdine düşmüş çoğu namerdin
Ey millet onların nesine derdin
Onlara baş diye vah baş eğerdin
Sermaye sen kaybettiler kumarı
Senin suçun yokmuş eller ne anlar
Yurda üşüştüler bütün düşmanler
Kaçışmış tilkiler sinmiş arslanlar
Yıkılmış kalenin dört bir duvarı
Şahan yuvaları tavuk tüneği
Boşa şehit kanı kanı emeği
Unutmuş ağızlar millet demeyi
Başının derdinde yârı ağyarı
Türk'ken dünyanın en yiğit insanı
Çekilmiş gibiydi damardan kanı
Türklük bu çıkarır er geç aslanı
Avlandılar bulduk derken şikarı
Öz vatanın hali yangınlara denk
İzmir'de Yunanlı Mersin'de Frenk
Elde ne ordu var ne top ne tüfek
İçten dıştan kuşatmışlar hisarı
Vahdettin alçaktı korkaktı Mecit
Kalmamıştı gayri kimseden ümit
Anafartalar'da şan veren yiğit
Oldu bu milletin bir tek medarı
Dokuz yüz on dokuz on dokuz mayıs
Samsun'da ilk adım bütün yurtta hız
Dedik yurdumuzu biz bırakmayız
Bozuk sinirlerin geldi ayarı
Millet gövde oldu o da baş oldu
Taşlar silah oldu otlar aş oldu
Misli görülmemiş bir savaş oldu
Kovduk düşmanları yurttan dışarı
Ordular kuruldu kazdım siperi
Aslan kesilmişti her bir neferi
Dünyaya şan verdi böyle Türk eri
Çıktı Allah sesi gökten yukarı
Türk kadınını da gören şaşırdı
Ne bebeye baktı ne aş pişirdi
Sırtında cepheye mermi taşırdı
Böylece kazandık Dumlupınar'ı
Emretti dünyanın eşsiz askeri
Ordular Akdeniz hedef ileri
Yardık Afiyon'da tel örgüleri
Şaşıp kaldı Avrupa'nın kibarı
Bir destan söylesin gayri her tepe
Başka örnek mi aran bir bak Antebe
Düşman kulağına olsun ki küpe
Giren yer dayağı çıkar dışarı
Harbin çetinini yolun düzümü
Sakarya'dan içtim yumdum gözümü
Aydın bağlarında yedim üzümü
Gördüm İzmir dedikleri o yârı
Keyfimiz tek değil bütün halkla bir
Derler dert ağlatır aşk da söyletir
Oğul duvardan al şu sazı getir
Çınlatsın türkümüz yine civarı
Diz çökmeli başka erler
Bize Türk derler hey Türk derler
Bilir sular gökler yerler
Bize Türk derler hey Türk derler
Her murada ereceğek
Şan verdik şan vereceğek
Büyük günler göreceğek
Bize Türk derler hey Türk derler
Biz ata ilk gemi taktık
Dünyaya biz önayaktık
Güneş sönecekti yaktık
Bize Türk derler hey Türk derler
Cevher bizde ele verme peyini
Hey Memiş hey Kezban alsam reyini
Bilirim ben senin diyeceğini
Aşkından bahset de dağıt efkarı
Baş sevgilimizin Atatürk adı
Başka sevgilerin kalmadı tadı
Gayri bizim gönül çoktan kocadı
Turnamı sorarsan çapkın uçarı
Gönül söz dinlemez sıvışır hemen
Sevmekten kalmıyor yine bir zaman
Aşıkız bülbülden şeydayız aman
Akıl baştan beş on karış yukarı
Ne aç kutuyu ne söylet kötüyü
Bayramı anlatmak hepsinden iyi
Akıl yok durmasın alayım deyi
Gitsin karşımızdan turna katarı
Bir şey yok zaferi anmaktan leziz
Nerdeydik efendim ne diyorduk biz
Düşmanlara mezar oldu Akdeniz
Gönül yakanların sudur mezarı
İzmir zorumuzla geçince ele
Dediler bu Türk'te bir iş var hele
Yine söz dinlettik yedi düvele
Bendettik sulh denen ol şivekarı
İsmet'ti söyleyen Gürzon'du yazan
Hakkımızı verdi tastamam Lozan
Olmaz gayri Türk'e ahdını bozan
Korkarlar tutmasın kavga damarı
Boğaz'da Hatay'da asker var bugün
Herkes hatırını sayıyor Türk'ün
Ey dostlar sevinin düşmanlar ürkün
Türk'tür sulhun bu geçede medarı
Işıktasın gör sağını solunu
Doğdu ay dibi dolunu dolunu
Açtı cumhuriyet huzur yolunu
Kaldırdı şakiyi tahtı aşarı
Kanalla sulanır bozkır çölleri
Kurutuldu sivrisinek gölleri
Dört köşeyi bağlar tren yolları
Gurbet yok her taraf ana diyarı
Bostan çapalanmış mahsuller biter
Bahçe düzenlenmiş bülbüller öter
Fabrika kurulmuş bacalar tüter
Gönüller ferahtır başlar yukarı
Tezgahlarda yerli bezler dokunur
Mekteplerde yeni harfler okunur
Kurt kuzuya yan bakmaya sakınır
Bilir densizliğin yoktur çıkarı
Yenecek hızımız her devi bizim
Atatürk'ün alevi sönmez bizim
Mermer yapısıyla Halkevi bizim
Hep bir çiftçi memur işçi tüccarı
Diri diri gömmek yok kadın deyi
Kaldırdık kafesi attık peçeyi
Gündüz yaptık bir ömürlük geceyi
Kadın rey kullanır verir kararı
Açtık dağı taşı maden işlettik
Sanma kendimizi boşa methettik
Yer altını yer üstünü fethettik
Düğün evi gibi yurdun imarı
Sapa sarp yollardan yöneldik düze
Ağa mültezim yok köylüyü üze
Tekkeler kapalı saraylar müze
Yiyorlar kötüler bir bir şamarı
Gönül ne kaygıda ne telaştadır
Pulluk topraktadır kaşık aştadır
Devlet kuşu gibi şapka baştadır
Bayrak kan olmuş da gezer damarı
Atatürk'ü olan övünsün gerçek
Ondanız onunuz kıyamete dek
Öğretir harften tut siyasete dek
Ondan alır hızı millet efkarı
Destan sıralamak hayli hünerdir
Unuttuğum varsa sen akıl erdir
Sorarsan adımız Aşık Ömer'dir
Meskenimiz bizim Samanpazarı