Bir Çoban Bir Kızı Bir Kaval Sesi 112
Bir çoban bir kızı bir kaval sesi
Her birinde ayrı ayrı bir süs var
Bir çoban bir kızı bir kaval sesi
Onlar seslenince canlılar dinler
Menekşenin yarasını yeniler
Bir ezgi söyler dağ taş iniler
Bir çoban bir kızı bir kaval sesi
Yolum geçti bir ağıldan bir gece
Duydum mani şiir dolu çok hece
Sorarlardı birbirine bilmece
Bir çoban bir kızı bir kaval sesi
Ağılın başında tezek ateşi
Beklerlerdi doğsun sabah güneşi
Şu üç garip birbirinin yoldaşı
Bir çoban bir kızı bir kaval sesi
Kayıp kervanları dağdan aştıran
Her seher kuşları şakılaştıran
Kuzuyu koyunla kokulaştıran
Bir çoban bir kızı bir kaval sesi
Sağar sütü döker hisli tasına
Doyum olmaz yoğurt bulamasına
Ses verir kurtların ulumasına
Bir çoban bir kızı bir kaval sesi
Aşktır sevgilinin ömrünü söken
Kerem'in Aslı'nın belini büken
Kara koyunları pınara çeken
Bir çoban bir kızı bir kaval sesi
Erol Ergani'dir yayla yaylayan
Dağ yamaçlarında türkü söyleyen
Beni o yaylaya aşık eyleyen
Bir çoban bir kızı bir kaval sesi