Bin Dokuz Yüz Yetmiş Üç Senesinde 128
Türkiye siyasi alana döndü
Aşırı vaadlar çıktı pazara
Parçalandı oylar talana döndü
İşlek yoldan saptık hama uğradık
Neşeyi yitirdik gama uğradık
Ucuzluk dediler zama uğradık
Yapılan vaadlar yalana döndü
Esnaf ne halt etsin yüzde yüz kira
Una tuza bile dayandı sıra
Şeker yedi buçuk gaz yetmiş lira
Yahşi günlerimiz yamana döndü
Demirin kilosu sekizi aştı
İnşaatı olan kamaştı şaştı
Kabardı piyasa taştıkça taştı
İçinden çıkılmaz ummana döndü
Sümerbank'ın malı bir misli arttı
Bir çift ayakkabı yüz kırka çıktı
Akgünler diyenler çamura yattı
Karardı yüzleri dumana döndü
Benzinden eser yok uçtu havaya
Şoförler gurubu kalktı davaya
Nefret etti dönmez oldu yuvaya
Bülbülün nağmesi şivana döndü
Kuzu gibi derisine bürünen
Bir oy için on kapıda sürünen
Seçimlerde melek gibi görünen
Seçimlerden sonra şeytana döndü
Hüner sayılıyor bu bapta kusur
Memleket yıkıldı eden yok fütur
Bozuldu asayiş kalmadı huzur
Anarşik olaylar isyana döndü
Dersin ki düztaban ayak sürüdü
Meret pahalılık aldı yürüdü
Ufkumuzu şom bulutlar bürüdü
Kapandı havalar zindana döndü
Gördüğün sakallı babadır sanma
Şirin sözlerine sakın aldanma
Vatandaş gözün aç bir daha kanma
Cennet gibi vatan virana döndü
Verdiği sözlerin altında kalır
Millet cahildir der aldattım sanır
Kaşığıyla verir kepçeyle alır
Pilan kandırmaca pilana döndü
Saldırır memura dersin ki kuduz
Sataştı vücuda düpedüz uyuz
Verdiği pahalı aldığı ucuz
Ahali soyuldu soğana döndü
Bize göre lazım ve de düz bakan
Bunlar bakan değil sade can yakan
Biri de var Yaradan'a yan bakan
Evliya göründü Mervan'a döndü
Meydana çıkalı bu hor yamyamlar
Bozuldu nizamlar dağıldı damlar
Velhasılı kelam şu şer adamlar
Taşlanması lazım yılana döndü
Kuşluk vakti beş porsiyon kebap yer
Aynı gün köylerde oruçluyum der
Ona göre riyakarlık bir hüner
Firavun veziri Haman'a döndü
Yeter Hatipoğlu bu kadar yeter
Kızarsan yazarsın daha besbeter
Hep dua edelim kalsınlar ebter
Mazlumların ahı figana döndü