Arkın'ın Ağıdı 113
Siniler sehil sineği
Issız kaldı ağ konağı
Yoz koyunu şurda dursun
Oynaşır camuz ineği
Bağlar ebrüşüm kuşağı
Sıyrılır düşer aşağı
Şu canıma sebeb oldu
Abeş Ağanın uşağı
Bağlar ebrüşüm kuşağı
Coşarı atar fişeği
Sebebim deyem mi anam
Abeş Ağanın uşağı
Haçin'de konağa çıkar
Gözlerinden kanlar döker
Biz bu yana yürüyünce
Nazif'im arkamdan bakar
Dağlarda da olur geyik
Ağamın da gözü büyük
İfadeye çıkıncağız
Kiraz'ım ellemen derik
Oturanlar oturanlar
Kelem sarık saranlar
Göçtü m'ola Avşar ili
Ocağımı batıranlar
Kara Hasan'ımın kaşı
Ömer'in döşü
Hoplar gelir uşakları
Tataroğlu zorba başı
Yol üstüne hayma tutar
Gelen geçen insin deyi
Havılı koygun döktürmüş
Duyan atlı binsin deyi
Yerde kır atın göbeği
Sofraya koydum tabağı
Cıvıl cıvıl cıvılaşır
Ömer'imin üç bebeği
Ünlü Acacıklar ünlü
Düşmanına deve kinli
N'edeyim arada kaldı
Çocuklar gülgülü donlu
Acacığın uşakları
Ebrüşümden kuşakları
Deliler kavgadan gelmiş
Boşalmış ya fişekleri
Hele del'Argın'ım hele
Trabzon sarar bele
Ben anan kulun olduğum
Feyzi'mi kovermişler göle
Altında dorusu çöker
Kuyruk kuluncunu döğer
Kervana dükkana gitmiş
Her gören Arkın'ı öğer
Yoruldum yola oturdum
Felek vurdu ben bitirdim
Bazar-örenine giden
Ben bir dor'atlı yitirdim
Hasan Ağa Bekir Ağa
İtaatım hepinize
Elif ile Ahmed Kehyem
Ben salamam kapınıza
Yazıda kaldım yazıda
Dünya malı yok gözümde
At oynadırdı Arkın'ım
Yiğidim Sandal-Özünde
Davarı soluna koyar
Gözinen onunu sayar
Kervana dükkana gitmiş
Her öğen Arkın'ı öğer
N'ettin benim dor'atlımı
Benli benli kır atlımı
Teneşire çıkardılar
Enli enli suratlımı
İl göçtü de ben de göçtüm
Yalın ayak yola düştüm
Ayan olsun Sarı Beyim
Bugün yayla suyun içtim
Beş döşekten yer ettiğim
Fitilli çarşaf örttüğüm
Perişanım Sarı Beyim
Küsüp de ayrı yattığım
Gitmem Kal'enin yoluna
Sitilik vurmam koluma
Ben Beyime aşık oldum
Tambura verin elime
Çuha şalvar tırnağında
Altun yüzük parmağında
Böyle büyüttüm yavruyu
Kozanlının örneğinde
Bizim atlı beş mi idi
Düştüğü yer taş mı idi
Kadan alam ağ Derviş'im
Altı patlar boş mu idi
Arkın bindin çil (tayına)
Dursun dünya alayına
Ben yavruya düğün kurdum
Kızlar dursun halayına
Şehidlerde yanar çıra
Melekler iner ışığa
Hiç bir şeyi yok diyorlar
Kaa'il oldum bir kaşığa
Şu yavruyu kim soyd'ola
İlahi kanlar kusası
Hiç bir şeyi yok diyorlar
Yok mu kekilli kesesi
Erzurum'un yolu iki
Yel estikçe gelir koku
Acep garip dedi m'ola
Şu yavruyu yuyan fakı
Aşalım gönül aşalım
Dersim dağına düşelim
Harput'tan Diyarbekir'den
Adıyaman'da kavuşalım