Ayrılığın Hediyesi 98
Yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım tenhasında gecenin
Avutulmamış bir ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Bu da benden sana
Ayrılığın hediyesi olsun
Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu ara-sıra biliyorsun
Şimdi iyi niyetlerimi
Bir-bir yargılayıp asıyorum
Bu son olsun be bu son olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken mazeretim olsun
Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın
İşi-gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında sensizliğin
Hiç uyumamış bir ben
Şimdi dişlerimi sıkıp
Dudaklarıma kanamayı öğrettim
Ki bu kızıl damlalar
Körpe yanağında bir veda busesi olsun
Bu da benden sana
Heba edilmiş bir aşkın
Son nefesi olsun
Kafamı duvara vurmadan
Tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek
Ve yitirmeden yüzündeki anlık tebessümü
Bütün saatleri öylece durdurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
Olsun be ne olacaksa olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken şikayetim olsun
Gözyaşım utangaç boynunun
İnciden kolyesi olsun
Her damla vefasız teninde
Bir veda busesi olsun
İsterim sen de ben gibi yan
Ömrüne hep ağla
Hep ağla bu benden son dua
Bu benden ayrılık hediyesi olsun